İki Film

Size şimdi 2 filmden kendimce bahsetmek istiyorum ; Traitor ve Children of Men.

TRAITOR:Önce filmin Konusundan biraz bahsedeyim; FBI ajanı Roy Clayton yeni bir araştırma davasına bakarken tehlikeli bir komplo teorisi ile karşılaşır. Bunun ardından araştırmalarını kuvvetlendiren Clayton, olayın arkasında eski Amerikan Özel Operasyon biriminin başı olan Samir Horn’un olduğundan şüphelenir.(beyazperde.com ‘dan alınmıştır)
Filmin günümüz dünyasında genel bir önyargı olan müslüman eşittir terörist kalıbın yıktığını düşünüyorum, filmden çıkan bir amerikalı iyi !!! müslümanlarda varmış diyebilir. Daha doğrusu islamiyetin Kur’an’da ve Hadislerde terörizme ne kadar karşı olduğunu anlayacaktır. (Ya da şöyle söyleyebilirim film en azından islamiyetin terörizme ne kadar karşı olduğunu anlatmaya çalışmış fakat bu aptal amerikalılar anlamayabilir) Cümlemde özellikle Kur’an ve Hadis dedim. Çünkü filmde çok yerinde Ayet ve Hadislere yer verilmiş.

Çin Seddi Neden İnşa Edildi?

Çin seddinin neden inşa edildiğine dair bu yazımızda anlatacağım sebebi eminim daha önce hiç duymadınız ve duyunca da çok şaşıracağınıza eminim. Biliyorsunuz Türki Cumhuriyetler uzun yıllar Rusya’nın egemenliği altında yaşadılar ve bu süre boyunca kendileri kendilerine unutturuldular. Tarihleri, milli kimlikleri, dinleri yok edildi. Birbirlerine düşman edildiler. Rusya hayranı olarak yetiştirildiler. Şu an herbiri Rusyadan ayrılıp bağımsız birer cumhuriyet kursalar bile hala Rusya ve komunist rejim hayranı olduklarını

SEÇİM

Köyde muhtarlık seçimi iyice kızışmıştı. İki güçlü aile her seçimde birbiriyle  çekişir, çok az farkla seçim kazanılırdı. Bu dönem Şekeroğulları ailesi muhtarlık yapmıştı. Şimdi muhtarlığı Kaymaksız ailesi kazanmak istiyordu. Bu iki aile Bahçeli köyünde muhtarlık yapmayı kuşaklar boyunca bir itibar saymıştı. Köylü de ikiye bölünmüştü. Herkes seçimi ciddiye alıyor, bu yüzden aralarında husumet oluyordu. 394 kişilik seçmen sayısına sahip köyde, hemen hemen herkesin oyunun rengi belliydi. Muhtarlık seçimi yüzünden kahvehanelerde ciddi tartışmalar olurdu. Gruplar kahvehanede, hatta neredeyse camide bile farklı yerlere otururlardı.

e-Kitap yayımlamak

Teknolojinin gelişmesiyle beraber artık her şey yavaş yavaş e- oluyor yani elektronik. Kitaplarda bunların arasında. Her ne kadar normal kitap okumanın zevkini ve dinlendiriciliğini okunan e-kitaplar vermesede arşiv ve tarama yapmak isteyenlerin işi bir hayli kolaylaşıyor e-kitaplarla.

1964’den beri Yılın Arabaları

2009 yılı COTY (Car of the Year) ödülüne Opel İnsignia layık görüldü. Bu ödül 1964 yılından beri veriliyor ve bakın bizimde aşina olduğumuz 124ler, broadwayler, unolar, tipolar da kazanmışlar. Yorumsuz olarak listeyi yayınlıyorum:

1964	1	Rover 2000
	2	Mercedes 600
	3	Hillman Imp
1965	1	Austin 1800
	2	Autobianchi Primula
	3	Ford Mustang

Çin arabası “adamlar yapmış abi”

Çin arabalarının ülkemize girişi bir efsaneye dönüştü adeta. Yok çok ucuz olacakmış, kaliteli değilmiş, piyasayı alt üst edecekmiş… Bir kere ben şuna inanıyorum ne kadar para verirseniz o kadar kalite satın alırsınız. Çinli bir firmada Volvo gibi sağlam bir araba yapmak isterse aşağı yukarı yine aynı maliyetlere mal edecektir arabasını. Yazıma ekleyeceğim video da bunun bir ispatı aslında. Bence bir araba uluslararası güvenlik standartlarını

Bükçe ‘yi biliyor musunuz arkadaşlar….

Arkadaşlar geçen gün nette dolaşırken çocukaile.net  adlı internet sitesinde hoş bi yazı gözüme takıldı evli arkadaşlar ve evlenmeyi düşünen arkadaşlar için faydalı olacağını düşündüm, biraz uzun ama okumanızı tavsiye ederim ayrıca yorumlarınızı da bekliyorum sevgiyle kalın….

KADIN DİLİ
Oğlum bir hafta sonra evleniyor. Sorumluluk sahibi bir baba olarak, ona öğüt vermem gerekiyor. Fakat bunu evde yapamam çünkü annesi ağız tadıyla öğüt vermeme izin vermez, sözü ağzımdan kapıp kendi devam eder. İş yerimden oğluma telefon açtım, akşam yemeğini dışarıda birlikte yiyelim, dedim. Deniz kenarında ki bu şirin lokantada şimdi onu bekliyorum.
Geliyor aslan parçası, yakışıklılığı da aynı ben. Yan masadaki kızlar

Şimdi ya da Asla

Geçen gün arkadaşlarımızla güzel bir muhabbetten sonra haydi bir film izleyip geceyi sonlandıralım dedik. Saat gece yarısını geçmek üzere olduğundan dolayı bari izleyeceğimiz film güzel olsunda uykusuz kaldığımıza değsin dedik. Bir kaç film tavsiyesi geldi arkadaşlardan fakat elimizde olmadığından dolayı izleyemedik. Bir arkadaşımız da kendisi seyretmek için “The Bucket List” (Şimdi ya da Asla) filmini yanına almış haydi bunu seyredelim dedik. Film hakkındaki yorumlar da olumluydu ve seyredilebileceği kanaatinde birleştik. Film ilk 20 dakikasında iki arkadaşımızı uyuttu zaten,arada uyanıp “film nasıl güzel mi?” diye soruyorlardı, bizde “daha bir şey olmadı ama eminizki güzel bir final ile bitecek umuduyla seyrediyoruz” diyorduk.