Amerika Seçimleri

Siz de Amerika’ da sadece 2 parti varmış gibi düşünür müsünüz? Ben sadece malum partiler Demokratlar ve Cumhuriyetçiler olduğunu zannederdim. Bu nasıl demokrasi? Derdim. Meğerse yanılmışım Amerika 2008 seçimlerine giren, içerisinde birkaç tane de sosyalist partinin bulunduğu 24 tane partinin olduğunu biliyor muydunuz? Amerika seçimlerinde seçilme şansı 2008 ABD başkanlık seçimlerine katılan partilerin seçiciler kurulundaki temsilci sayısının en az % 50’sine sahip olan sayıda eyalette oy pusulalarında yer almaları şeklinde tanımlanmaktadır. Bu yeterliliğe sahip partiler;

Türk Kamuoyundan Özür

Kendiside bir dil bilimci olan Davut Demir abimizin bugün yayınladığı yazıdan dolayı kendisine teşekkür deiyoruz.  Sitemizin yavaş yavaş yeşermeye başladığı bu günlerde böyle bir hatanın farkına varmamız çok iyi oldu. Yol yakınken hemen dönüyoruz bu hatadan inşallah.  ensetirasi.wordpress.com isimli blog adresini hemen aldım. Yalnız ensetirasi kullanıcı adı olarak alınmış durumda. Malum ensetrasi ismide yazım olarak yanlış oldu. Uygun bir kullanıcı adı bulamazsam bu gelişmelerin bir hatırası olarak ensetrasi ismimi değiştirmeyebilirim. İlerde tatlı bir hatıra olarak bize bakıp bakıp gülümser. Yazarlarımıza da önemli bir not; şu andan itibaren yeni adresimizde faaliyetlerimize devam edeceğiz.

Başörtülü Olmak ya da Olmamak İşte Bütün Meseleniz Bu

Allah razı olsun AKP ile MHP şubat ayında birleşip başörtüsünün yükseköğretimde serbest bırakılmasını içeren Anayasa değişikliği’ ni teklif edip kabul oyu verdiler, buraya kadar herşey çok güzel ama daha sonra ne oldu Kemal Anadol, Hakkı Süha Okay ve 110 chp li ve DSP li milletvekili anayasanın değişikliğinin iptali için anayasa mahkemesine dava açtılar CHP ve DSP görevini yaptı iptal için dava açtı. AKP ve MHP bunun üzerine ne yaptı sadece cılız 1-2 açıklama…

Bence AKP ve MHP nin istediği oldu hem başörütüsü özgürlüğü için anayasa değişikliğini kabul ettiler hem de daha sonraki seçimlerde yine kullanmak üzere malzeme çıktı biz kabul ettik ama anayasa mahkemesi iptal etti bizi tekrar meclise yollayın bu sefer halledeceğiz diyecek, Bülent Arınç Kahramanmaraş ‘ a gidecek başörtüsü namus meselemiz diyecek, Bahçeli bu işi ürkekler değil erkekler çözer diyecek oyları kapacaklar.

Anayasa Makemesi anayasa değişikliğini iptal etttikten sonra gerekçeli kararı açıkladı, metinden bir bölüm;

Traş mı yoksa Tıraş mı?

Türk Dil Kurumu Sözlüğü

Traş: Öyle bir kelime bulunamadı…

Tıraş: 1-Saç veya sakalı kesme işi, yülüme 2-Erkek saçını belli bir biçim vererek kesme:
3-Kesilme ve kazınma zamanı gelmiş saç ve sakal 4-Bir şeyin üzerindeki pürüzleri alma, belli bir biçim vermek için yontma 5-argo Yalan, asılsız, bıktırıcı söz: “bırak tıraşı, doğru konuş” gibi.

Sayın site yöneticisi, ne olacak şimdi?

Aradığınız Kişiye Ulaşamamanın Doyumsuz Zevki

İlk başta olumsuz gibi gözükse de aradığınız kişiye ulaşılamaması bazen çok hoş oluyor. Düşünsenize bir arkadaşınızı, işvereninizi, komşunuzu veya ev sahibinizi o an aramanız lazım, ama aramak da istemiyorsunuz. Bir kabahatiniz var veya istemeden iki kişi arasında kaldınız. Arasınız şimdi ezileceksiniz büzüleceksiniz. Aramanızı bekleyen ve size baskı yapan insanlar var. Abi aradım ama ulaşamadım yalanını da söylemek istemiyorsunuz.

İstiklâl Marşımız…

Ara ara aklıma gelir İstiklal marşı daha farklı bir beste ile söylenemezmiydi acaba? Zeki Üngör’ ün bestesi M.Akif ERSOY istiklal marşının sözlerinin üzerine yapılan bir beste değilde müstakil olarak bestelenmiş daha sonra Milli marşla birleştirilmiş bir beste gibi gelir bana.Yani düşünün Abdurrahim Karakoç Mihriban’ ın sözlerini yazmış sözlerin üzerine Musa Eroğlu Mihriban bestesi yapmamışta Mihriban ile Telli Turnam’ ın bestesini birleştimiş. Sakın yanlış anlaşılmasın bence Üngör’ ün bestesi çok güzel benim ona lafım yok benim itirazım söz ve beste birleşimine…

7.500 YTL civarında otomobil tavsiyesi…

Yazımız yeni sitemize taşınmıştır. Yazımızın yeni linki : http://ensetirasi.com/otomobil/7-500-ytl-civarinda-otomobil-tavsiyesi

İlk Türk Tipi Uçak & Vecihi Hürkuş

Türk Havacılığı’nın kurulması dünya havacılığı ile hemen hemen aynı zamanlara denk geliyor. Türkiye’nin uçak düşüren ilk tayyarecisi ünvanına sahip olan Vecihi Hürkuş 1924’de Yunan uçaklarından ele geçen motorlardan ilk Türk tipi uçağı yaptı. 1930’da 2. tip uçağını yapan Hürkuş, 1954’de ise Hürkuş Havayolları’nı faaliyete geçirdi.

Vecihi Hürkuş, İstanbul, Arnavutköy Akıntıburnu’ndaki yalıda 6 Ocak 1896 (1311) tarihinde doğdu. Babası İstanbul’lu bir aileden Gümrük Müfettişi Faham Bey, annesi Vidin’de doğmuş, üç yaşında İstanbul’a gelmiş Zeliha Niyir Hanım’dır. Üç yaşında iken babası ölmüş.

Taş (Mücevher) Tüccarı & İslam Düşmanlığı

“The Stone Merchant”, yani “Taş ( “Mücevher”) Tüccarı”.  Harvey Keitel, 2005 yılının ilkbaharındaki 24’üncü İstanbul Uluslararası Altın Lale Film Festivali’ne geldiğinde, sinema medyasında, onun bu festivalde bir “onur ödülü” aldıktan hemen sonra Kapadokya’ya geçerek, orada çekilen bir Avrupa filminde “Müslüman bir derviş”i canlandıracağına dair iki-üç cümlelik kısa haberler çıkmıştı. Yönetmenliğini İtalyan sinemacı Renzo Martinelli’nin üstlendiği, başrollerinde ise Harvey Keitel’in yanısıra F. Murray Abraham, Jane March ve Jordi Mollà’nin yer aldığı, orijinal İtalyanca adı “Il Mercante di Pietre” olan “Taş Tüccarı”, hiç abartmıyorum, bütün bir sinemaseverlik hayatım boyunca izlediğim en ırkçı ve de “en İslâm düşmanı film” olarak hatıralar galerime kazındı.

Corrado Calabrò adlı -İslâm’a yönelik hastalıklı bakış açısından, “faşist” olduğu açıkça belli- bir İtalyan yazarın aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanan “Taş Tüccarı”, öyle dolaylı cümlelerin ya da imajların ardına sığınarak falan değil, doğrudan ve bodoslama bir biçimde “İslâm demek, terörizm demektir” tezini savunuyor. Hem de ilk karesinden son karesine kadar, hiç bir geri adım atmaksızın, en küçük bir siyasal ya da ahlâkî dengeleme çabasına girişmeksizin, kahramanlarının diyalogları ve anlattığı öykünün genel çerçevesiyle 107 dakika boyunca inatla tekrarlıyor bu tezini…

ÖĞRENCİ PASOSU

Babası Hasan’ı daha 17 yaşında evlendirmişti. Memleketlerinde adetleri böyleydi.  Küçük yaşta kaynak ustası oluşu ve iyi bir işte çalışıyor oluşu da erken evlenmesinde etkiliydi. Ama Hasan zeki bir çocuktu. Evlenmesine ve çalışıyor olmasına rağmen okumayı bırakmamıştı. Dışarıdan liseyi bitirdikten sonra üniversite sınavlarına girmiş, Hukuk bölümünü kazanmıştı. Ancak hayat şartları sebebiyle okuma hayatı biraz ağır ilerliyordu. Yaşı otuza gelmiş olmasına rağmen Hukuk Fakültesinde 3. sınıfa gelebilmişti. İki de çocuğu vardı. Oğlu 12, kızı daha 4 yaşındaydı. Hasan, sülalesinin özelliği olarak biraz da yaşlı gösterirdi. Kalın kaşları birbiriyle bitişikti. Göğüslerinin kılları gömlek yakalarının arasından dışarıya sarkardı. Yaşından dolayı okulda herkesin abisiydi.